İşçinin Fazla Çalışma Ücretinin Ödenmemesi Nedeniyle Mülkiyet Hakkının İhlali Hakkında 2019/1450 Başvuru Numaralı 22/02/2022 tarihli Anayasa Mahkemesi Kararı
Başvurucu işçinin, işverenin tek taraflı olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun(“Kanun”) 18. maddesine dayanarak iş sözleşmesini feshetmesi sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından kıdem ve ihbar tazminatları ile ücrete dönüşen yıllık izin alacağının eksik ödendiği ve bilirkişilerce hesaplanan 260 saat fazla çalışma ücretinin hiç ödenmediğine karar vermiş, Kanun’a istinaden işverenin her yılın başında fazla mesaiye ilişkin olarak işçinin onayını aldığını ispatlayamaması nedeniyle birinci yıldan sonraki çalışmalar için ücret ödenmesinin zorunlu olduğunu kabul etmiştir.
İşveren tarafından istinaf yoluna gidilmiş ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi, iş sözleşmesinde belirlenen fazla çalışma ücretinin asıl ücrete dahil olduğuna ilişkin hükme istinaden işçinin iş sözleşmesindeki onayı geri almadığı sürece yıllık 270 saati aşmayan fazla çalışma ücretinin işçiye ödendiğini, Kanun’un 41’inci maddesine ilişkin Yönetmelik’in 9. maddesinin ikinci fıkrasında 25/08/2017 tarihinde yapılan değişiklikle birlikte işçiden fazla çalışma onayının her yıl alınma uygulamasının son bulduğu, işçinin hizmet sözleşmesi imzalarken verdiği onayı geri almadıkça geçerli olduğu gerekçesiyle işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanmayacağı kanaatine vararak fazla mesai ücretine hak kazanamayacağını açıklamıştır.
İşçi tarafından istinaf mahkemesinin çalışma ücretine hak kazanılmayacağı kararı sebebiyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılmış; mahkeme tarafından bu konuda,
- Yönetmelik’in 9. maddesinin ikinci fıkrasında 25/08/2017 tarihinde yapılan değişiklikle her yılın başında onay alma şartının kaldırıldığı ve iş sözleşmesinin yapılması esnasında verilen onayın yeterli olduğunu,
- Verilen onayın işçinin kanuni çalışma saatleri dışında da çalışmaya zorlayıp zorlayamayacağına ilişkin olup fazla çalışma ücreti talep hakkından vazgeçilmesiyle bir ilgisinin bulunmadığını ve fazla çalışmaya onay verilmesinin fazla çalışma ücretinden feragat anlamına geleceğine dair bir düzenleme bulunmadığını,
- İşçinin fazla çalışmasının karşılığının asıl ücretine dahil olduğunu iş sözleşmesinde kabul etmesi sebebiyle lehine fazla çalışma ücretine hükmedilmemesinin kural olarak mülkiyet hakkını ihlal etmeyeceğini,
- İşçinin fazla çalışma ücretine kazandığı haktan feragat etmesine engel bir olmamasıyla birlikte feragatin geçerlilik unsurlarını bulunduğunu dolayısıyla işçinin mesai ücreti talep etmeksizin fazla çalışmaya rıza gösterdiği kabul edilse dahi ilk iş yılı dışındaki fazla çalışma saatlerine ilişkin ücret verilmemesinin emredici hükümlere aykırı kabul edilmesi gerektiğini
ifade etmiştir.
Sonuç olarak, Bölge Adliye Mahkemesi’nin fazla çalışma ücreti hak kazanımına ilişkin hukuk kuralları ile kurduğu ilişkide ağır hata teşkil edecek yorumlama yapıldığı ve aykırılık bulunduğu sonucuna ulaşılarak, işçinin her yılın başında onay alınmasının zorunlu olduğu 2008-2015 dönemleri arasında fazla çalıştığı, Yönetmelik’te değişiklik öncesi düzenleme uyarınca rızayı geri alma gerekmeksizin iş sözleşmesinin ilk yılını takip eden yıllarda işçinin yeniden rızasının alınması gerekli iken işveren tarafından işçiden fazla çalışmaya yönelik rıza alınmadığı kanısına varılmıştır.
Bilgi ve değerlendirmenize sunulur.