Mesai Takibinin Yapılması Amacıyla Personel Fotoğrafının Çekilmesi Sürecine İlişkin İdare Mahkemesi Kararı
Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanlığı, (“Başkanlık”) Eskişehir Şehir Hastanesi’nde (“Hastane”) çalışan personelin mesai takibi için giriş ve çıkışlarda fotoğraf çekilmesi uygulamasının 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (“Kanun”) aykırı olması sebebiyle kaldırılması talebinde bulunmuştur. Başvuru Hastane tarafından reddedilmiş olup personeller tarafından toplu kart okutulduğu ve bu yüzden personellerin tam olarak hangi saatlerde giriş çıkış yaptığının tespit edilemediği redde gerekçe olarak gösterilmiştir. Başkanlık tarafından redde ilişkin idari işlemin iptaline karar verilmesi talebiyle Eskişehir 1. İdare Mahkemesi’nde (“Mahkeme”) dava açılmıştır. Açılan davada idari işlemin iptali talebinde bulunulmuştur. Başvurucu gerekçe olarak;
- Hastane’de çalışan personellerin giriş çıkışlarda fotoğraflama yapılması gerektirecek bir zaruretin olmadığı,
- Personelin fotoğrafının çekilmesine gerekçe herhangi bir düzenlemenin sair kanunlarda yer almadığı,
- Hastane tarafından usulüne uygun olarak personellerden temin edilmiş herhangi bir açık rıza mevcut olmadığı,
- Davaya konu uygulamanın sınırlı ve ölçülü olmadığı,
hususları gösterilmiştir. Hastane tarafından bu dava dilekçesine karşılık olarak ise; - Hastane’de çok sayıda personel bulunduğu ve manyetik giriş kartlarının toplu şekilde okutulması gibi durumlarla karşılaşıldığı,
- Personelden kimin hangi saatte bulunduğunun tespiti açısından önem arz ettiği,
- Sağlık hizmetinin etkin yürütülebilmesinin personelin tam vaktinde yerinde olmasıylasağlanabileceği,
- Hekimler dışındaki sağlık personelinin de ilave çalışma yaptığı, hekimlerin de 657 sayılı DevletMemurları Kanunu’na tabi olduğu ve eşitlik ilkesi gereği tüm personelin bu uygulama kapsamında bulunduğu,
- Mevcut uygulamanın amaçla bağlantılı olması yanında sınırlı ve ölçülü olduğu,
- Halihazırda her bir noktada bulunan kamera ile görüntüler kayıt altına alındığı nazara alındığındakişisel verilerin işlenmesi konusunda ilave bir işlem olarak nitelendirilemeyeceği,
- Kişisel verilerin amaçlı sınırlılık ilkesinin bir gereği olarak işlendikleri amaç için gerekli olan süreyeuygun muhafaza edildiği ve belli aralıklarla verilerin silindiği, belirtilerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.Mahkemenin Kararı ve Gerekçesiİlk derece mahkemesince Hastane tarafından yapılan işlem neticesinde Kanun nezdinde bir veri işlemesinin söz konusu olduğu ve çekilen fotoğrafların biyometrik veri mahiyetinde olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinden önce ihtilafın çözümünün genel esaslar çerçevesinde ele alınması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca Mahkeme tarafından Hastane nezdinde mesai kontrolü amaçlı giriş ve çıkışlar için fotoğraf çekmesinin Kanun’un “Genel Başlıklar” başlıklı 4. Maddesinin ç bendi kapsamında ele alınması gerektiği değerlendirilmiştir. Gerçekleştirilen uygulama ile amaçlanan kamu yararı arasında orantılılık bulunmadığından ölçülülük ilkesine aykırı olduğu sonucuna ulaşılarak ve bu bahisle ilgili idari işlemin iptaline karar verilmiştir.
Değerlendirme
Bilindiği üzere Kanun’un yürürlüğe girmesi ile hukuka aykırı veri işlemelerinin önlenmesi amaçlanmıştır. Bu minvalde veri işlemesi süreçlerinde mutlaka bulunması gereken ilkeler düzenleme altına alınmıştır. Bu düzenlemelerden bir tanesi de “işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma” ilkesidir. Bu ilke kapsamında önemli olan amacı gerçekleştirmeye yönelik olarak gerektiği kadar veri işlenmesi ve fazlaya dair gerekli olmayan veri işlemeden kaçınılmasıdır. Bilindiği üzere Kişisel Verileri Koruma Kurumu vermiş olduğu bir kurul kararında, “spor kulübünde giriş çıkış kontrolünün yapılabilmesi ve kulüp hizmetlerinden faydalanmak isteyen kişilere ilişkin giriş kontrolünün alternatif yollar ile sağlanması mümkün iken kişilerin biyometrik veri niteliğindeki avuç içi izi verisinin alınmasının Kanun’un 4’üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olması ilkesi ile bağdaşmadığı” yönünde içtihat oluşturmuştur. Bu noktada spor salonuna giriş için biyometrik veri niteliğinde olan parmak izi yerine daha ölçülü veri işlemesi ile fiziksel mekân güvenliğinin sağlanabileceği dikkate alınmıştır. Yukarıda bahsi geçen mahkeme kararında çekilen fotoğrafların biyometrik veri olarak nitelendirilmediği hususu dahi dikkate alındığında görüldüğü üzere ölçülülük ilkesinin tespiti bakımından verinin özel nitelikli veri olup olmadığının bir önemi bulunmamış ve davaya konu işlem bakımından işlenen fotoğrafların genel nitelikli veri olarak değerlendirilse dahi hukuka aykırı ve ölçüsüz veri işlemesi sayılacağı değerlendirilmiştir. Bu minvalde personellerin fotoğraflarının çekilmesi yerine mesai kontrolünün sağlanabilmesi için alternatif yollar ile ölçülü veri işlemesi yapılabilecektir.
Bilgi ve değerlendirmelerinize sunarız.