Bağlantıları atla

Corona Virüsünün İş Sözleşmelerine Etkisi

İlk kez 2019’da Çin’in Vuhan kentinde görülen koronavirüs (COVID-19), çok kısa bir sürede tüm Dünya’da etkisini göstermiş; Türkiye’de 11 Mart 2019 tarihinde ilk koronavirüs vakası tespit edildiği Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanmıştır. Sürecin henüz çok yeni olması sebebiyle, uzun vadede korona virüsünün iş ilişkilerine ve ticari hayata olumsuz etkilerini kestirmek güç olmakla birlikte; şimdiden konuya ilişkin birçok görüş mevcuttur. Özellikle iş ilişkisi kapsamında farklı çalışma koşullarına sahip işçi ve işverenler, salgının bu koşulları ne şekilde etkileyeceğini ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında ne tür haklarının mevcut olduğunu merak etmektedirler. Aşağıda bu kapsamda söz konusu olabilecek durumlara ilişkin her iki tarafın da sahip olduğu haklar kısaca detaylandırılmıştır.

A) Yurt Dışından Gelip 14 Günlük İstirahat Raporu Alan Çalışanlar Bakımından İşverenin Yükümlülüğü

Sağlık Bakanlığı tarafından 14.03.2020 tarihinde yayınlanan genelge ile, yurt dışından Türkiye’ye giriş yapan çalışanların on dört gün süresince izinli sayılacağı belirtilmiştir. Diğer bir ifadeyle, çalışanlar bu süre zarfında çalışmayacak ve izinli kabul edileceklerdir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (“5510 Sayılı Kanun”) uyarınca, istirahat raporu almış olan çalışanların raporlu oldukları süre boyunca Sosyal Güvenlik Kurumu(“SGK”)’ndan iş göremezlik ödeneği alma hakları mevcuttur. İlgili madde uyarınca, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilir. Geçici iş göremezlik ödeneği, 3.günden itibaren başlayacağı için raporun ilk 2 günü iş göremezlik ödeneği verilmez. Raporlu günlerde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği kapsamında, çalışana ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde, 5510 Sayılı Kanun m.17’ye göre hesaplanacak günlük kazancının/prime esas günlük kazancın yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte ikisidir.

Bazı durumlarda, işverenler çalışanını mağdur etmemek adına çalışanın raporlu olduğu döneme ilişkin ücret ödemeye devam edebilir. Bu durumda, SGK’nın çalışana vereceği iş göremezlik ödeneğinin işverene iade edilmesi yerinde bir çözüm olacaktır. Her bir ihtimalde de istirahatli çalışanın ücret bakımından büyük bir kaybı olmayacaktır.

B) Koronavirüs Salgını İş Kanunu Madde 40 Kapsamında Zorlayıcı Neden Sayılabilir mi?

İş Kanunu’nun 40. Maddesi uyarınca zorlayıcı sebepler nedeniyle çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bekleme süresi içerisinde bir haftaya kadar her gün yarım ücret ödenmektedir ve iş sözleşmesi bu süre içerisinde askıya alınmaktadır. Peki günümüzde etkisini gösteren ve küresel çapta bir salgın olma niteliğini taşıyan Koronavirüs salgını, ilgili maddede bahsi geçen zorlayıcı neden olarak kabul edilebilir mi? Yargıtay zorlayıcı nedeni açıkladığı içtihadında aşağıdaki şekilde bir örnekleme yoluna gitmiştir;

“…sel, kar, deprem gibi doğal olaylar nedeniyle ulaşımın kesilmesi, salgın hastalık sebebiyle karantina uygulaması gibi durumlar zorlayıcı nedenlerdir”

Bu nedenle Koronovirüs sebebiyle Türkiye’de bölgesel veya ülke çapında olası bir şekilde uygulanacak olan karantina süreci, işçinin bu koşullarda işe gelmesini engelleyeceği için zorlayıcı bir neden olarak tanımlanabilir ve İş Kanunu’nun 40. Maddesi uygulama alanı bulur. İşveren bu durumda işçiye ilk bir hafta süresince her gün için yarım ücret ödeme yükümlülüğü altına girer. Ancak olası bir karantina sürecinin Koronavirüs nedeniyle 1 haftadan uzun sürmesi ihtimalinde, baskın görüş artık işverenin işçinin sözleşmesini haklı nedenle feshetmesi yönünde bir hak elde ettiğidir.

C) İşverenin Kendi İnisiyatifi Doğrultusunda İşyerini Geçici Süre İle Kapatması Durumunda Ücret Borcu

İşveren, virüsün yayılmasını önlemek ve işçisinin virüs salgınından korumak amacıyla herhangi bir resmi açıklama veya buna ilişkin bir idari karar olmaksızın işyerini kendi aldığı karar neticesinde kapatır ise ortada zorlayıcı nedenin varlığından söz edilemeyeceğinden ücret ödeme yükümlülüğü aynen devam eder.

Bu web sitesi, web deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Size en iyi web deneyimini sağlamak için çerezleri kullanıyoruz. Gizlilik politikasını buradan okuyabilirsiniz.