Çiçek Sepeti Kararı: Aracı Hizmet Sağlayıcıların Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan Sorumluluğu Olmadığına İlişkin Yargıtay Kararı

ARACI HİZMET SAĞLAYICILARIN MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SORUMLULUĞU OLMADIĞINA İLİŞKİN YARGITAY KARARI

 

Bir Tüketici, Çiçeksepeti İnternet Hizmetleri Anonim Şirketi (“Çiçek Sepeti”) tarafından tedarikçiler tarafından üretilen veya pazarlanan ürünlerin satışının ve tanıtımının yapıldığı  www.ciceksepeti.com isimli pazaryeri platformunda ürünlerinin satışını yapan bir pastaneden aldığı truf paketinin içinden sigara izmariti çıkması üzerine, Esenler Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’na başvurarak bedel iadesi talep etmiştir. Esenler Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nın (“Hakem Heyeti”) 20.03.2019 tarih ve 056120190000723 sayılı kararı ile tüketicinin talebinin kabul edilmesi üzerine Çiçek Sepeti, Tüketici Mahkemesine (“Mahkeme”) başvurarak taraflarının husumet yokluğu nedeniyle Hakem Heyeti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, Çiçek Sepeti’nin tedarik eden firma ile rücu ilişkisinin kendi iç ilişkileri olduğu, hizmet almaya çalışan tüketicinin Çiçek Sepeti’nin ismine duyduğu güvenle söz konusu hizmeti almaya çalıştığı belirtilerek internet sitesinde satılan ayıplı üründen Çiçek Sepeti’nin sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bunun üzerine Adalet Bakanlığı tarafından, tüketiciye hizmet sunan sağlayıcı konumunda olan Çiçek Sepeti’nin sorumluluğunun 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (“6502 sayılı Kanun”) “Ayıplı Mallar” başlıklı kısmına göre değerlendirilmesinin olanaklı olmadığı halde Mahkemece Çiçek Sepeti’nin tedarikçi firmadan komisyon alması sebebiyle verilen hizmetlerden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek ilgili kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 363/1 maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

Yargıtay tarafından, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (“6563 sayılı Kanun”) 9. maddesi ve Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesi ile somut olay birlikte değerlendirilerek internet ağı üzerinden elektronik ticarete imkan sağlayan davacı Çiçek Sepeti’nin aracı hizmet sağlayıcısı konumunda olduğu ve taraflar arasında mesafeli satış sözleşmesi ön bilgilendirme formuna göre satıcı tarafın bir tedarikçi olduğu, bu durumda davacı aracı hizmet sağlayıcının hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içeriği kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadığı değerlendirilmiş ve aracı hizmet sağlayıcı olan Çiçek Sepeti’nin malın ayıplı olmasından kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta Hakem Heyeti, aracı hizmet sağlayıcı olan şirketi internet sitesi aracılığı ile alınan ürünün ayıplı olmasından sorumlu tutmuş ve Çiçek Sepeti tarafından Hakem Heyeti’nin bedel iadesine ilişkin kararının iptali talep edilmiştir.

6563 sayılı Kanun’un 2. maddesinde aracı hizmet sağlayıcı “Başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişiler” olarak tanımlanmıştır. 6502 sayılı Kanun’un 13/1 maddesi ile ayıplı hizmetin, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmet olarak tanımlanmıştır. İlgili düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde sözleşmenin tarafı olmayan, yalnızca satıcı ile alıcı arasında aracı olarak faaliyet gösteren hizmet sağlayıcıların sözleşmeye aykırı olan hizmetten sorumlu tutulamayacağı açıktır.  Nitekim 6563 sayılı Kanun’un 9/1 maddesi “Aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.”  şeklinde düzenlenmiştir. İlgili düzenleme uyarınca aracı hizmet sağlayıcıların tedarikçiler tarafından sağlanan mal veya hizmet ile ilgili kontrol veya araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu kapsamda aracı hizmet sağlayıcı konumunda olan bir şirketin hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan tedarikçilerin sunduğu mal ve hizmetlerin ayıplı olmasından kaynaklanan sorumluluğu olmayacaktır. Dolayısıyla ilgili mahkeme kararında yer alan tespitlerin hukuka uygunluğundan bahsedilememektedir.

Nitekim, Yargıtay tarafından aracı hizmet sağlayıcının sorumluluğunun 6502 sayılı Kanun’un “Ayıplı Mallar” başlığıyla yer alan 8 ve devamı maddelere göre ele alınamayacağı tespit edilmiş ve aracı hizmet sağlayıcının, hizmet sunduğu ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içeriği kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadığı belirtilerek kanun yararına temyiz talebi kabul edilmiştir. İlgili Yargıtay kararı aracı hizmet sağlayıcıların konumuna ve tüketici ile imzalanan sözleşmenin karşı tarafı olan tedarikçiler tarafından sunulan ayıplı mal veya hizmet ile ilgili sorumluluklarının bulunmadığına ilişkin olarak içtihat birliği oluşması ve emsal teşkil etmesi bakımından oldukça önem arz etmektedir.

Bilgi ve değerlendirmenize sunulur.

Bilgi ve değerlendirmelerinize sunulur.
Detaylı Bilgi İçin
info@eyuboglubuyukatak.av.tr

Bu yazıyı paylaş:

Share on whatsapp
Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
Share on email

.